Mekkeden Medineye hicret eden müslümanların Mekkede bıraktıkları malları eşyaları Mekkedeki müşrikler tarafından satılmak üzere kervanla yola çıkar. Mallarının yağmalanması müslümanların onurunu zedeler.
Mescidi Nebevi'de yapılan toplantılar neticesinde çalınan malların geri alınması için Şam'a giden kervanı yakalayıp, el koymaya karar verildi. toplamı 300 kişi civarında olan müslümanlar yeteri kadar zırhı ve silahı olmadan Bedir'e doğru yola çıkarlar. Ancak kervan kaçırılmış ve müslümanlardan haberdar olan Mekkedeki müşrikler de müslümanlarla savaşmak için 1000 kişilik tam teçhizatlı ordu ile yola çıkmışlardı. Durumu öğrenen müslümanlar Hz. Peygamberin (s.a.v) çadırına gelerek, şereflerini korumakta kararlı olduklarını bildirdiler. Hatta Hz. Sad Bin Muaz (r.a) tarihe geçecek şu sözleri söylemişti: "Ey Allahın elçisi! Sen nasıl uygun görüyorsan öyle yap. Biz seninle beraberiz. Seni bize elçi olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki sen bize denizi gösterip dalarsan biz de seninle birlikte dalarız. Bizden hiç kimse geri kalmaz. Silahlarımız olmasa da biz düşmandan çekinmeyiz. Savaştan korkmayız. Allah'ın bereketiyle yürüt bizi"