İngiliz Casusunun İtirafları

M. Sıddık GÜMÜŞ - Hakikat Kitabevi Yayınları / 2016 / Kitap

Kitap 3 bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Ajan Hemperin casusluk itirafları, ikinci bölümde İngilizlerin İslam düşmanlığı başlığı altında özellikle hindistanda yaptıkları anlatılıyor, 3. bölümde ise Hülasatül Kelam Risalesi ile Hak dinin islam olduğu ispatlanmaya çalışılıyor.

1710 senesinde İngiltere Müstemleke Nazırlığı 10 ajanı Irak, Hicaz, İstanbul ve Mısır'a gönderiyor. Ajan hemper da İstanbul'a geliyor. İstanbulda 1-2 yıl kaldıktan sonra başarılı olamayacağını anlayınca, Bağdata geçiyor. Burada daha çok hilafet karşıtı şiilerle takılıyor. 14 yaşındaki Necidli Muhammed Vahhab işte burada İngiliz ajanının oltasına takılıyor. Onun zeki, hazır cevap, hırslı ve halife karşıtı olması ajanın dikkatini çekiyor. Ve artık onun üzerine çalışmaya başlıyor.

Sünnilerle şiiler arasındaki görüş ayrılıklarını fark ediyor. Bunların üzerine giderek Müslümanlar arasında düşmanlık tohumları ekmeye emir alıyor.

Müstemleke nezareti bir müddet sonra Deriyye Emiri Muhammed bin Suud'u da taraflarına geçirmeye muvaffak oluyor. Müslümanların arasını dini ve itikadi yönden bozmak için Necidli Muhammed, siyasi yönden bozmak için de Muhammed bin Suud'dan istifade etmişlerdir.

İspanyanın Endülüs Müslümanlarının elinden çıkışıyla ilgili olarak bakan, "biz ispanyayı Müslümanlardan içki ve zina ile aldık." demiştir.

Ajan Hemper'in ingilteredeki bakanlık binasında bir odada gördüklerini anlattığı sahne çok dikkat çekici.

odada 10 adam bir yuvarlak masanın etrafında oturuyordu. Birisi Osmanlı padişahı kıyafeti giyinmiş, Türkçe ve İngilizce biliyordu. Birisi şeyhülisman kıyafetinde idi. Birisi iran şahı kıyafetinde idi. Birisi şahın sarayındaki vezirin kıyafetinde idi. Birisi şiilerin en önemli şehri necefteki en büyük din alimi kıyafetinde idi. Bunlar farsça ve İngilizce biliyorlardı. Ayrıca yanlarında birer de katip vardı. katipler hem onların söylediklerini yazıyor hem de ajanlardan gelen bilgileri bunlara aktarıyorlardı.

Biz bu 5 kişiyi asılları gibi yetiştirdik. Biz İstanbuldan, Tahrandan ve Neceften gelen bilgileri bunlara iletiyor. Ve sorular soruyoruz. Bunlar da kendilerini oradaki asıllarının yerine koyarak cevaplar veriyorlar. Verdikleri cevapların %70i asıllarının cevaplarına uygun oluyordu.

şii din adamlarını kandırmak için bazı ayetleri kullanıyor. Örneğin "Allahın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder." ayetini "siz şahlarınızın zulmüne karşı kılıcınıza sarılırsanız (Halife'ye isyan ederseniz), Allah da size yardım eder diye kandırıyor.

Üst düzey ajanlar için basılıp, dağıtılan 50 sayfalık gizli kitapta 14 madde var. Bu maddeler İslamı yıkmak amacı taşımaktadır.
Bunlar kısaca şöyle.
.......


İngilizler 1750-1870 yılları arasında sürekli hinduları destekleyerek, Müslüman idaresi altındaki hinduların Hindistanın gerçek sahibi kendileri olduğu fikrini yerleştirdiler. Bugünkü Hindistanın sosyal-siyasal durumu, o günlerden geliyor diye düşünüyorum.

Pakistandaki siyasi tarihin özeti kitaptaki 94. sayfada

Osmanlıdaki Masonlar
Ali paşa, Mustafa Reşid Paşa, Hasan Tahsin

Fatih zamanından veri okutulan fen, hesap, hendese,astroloji dersleri medreselerden kaldırıldı. Din adamlarına fen dersi lazım değildir dediler. Sonraki yıllarda gelen islam düşmanları da "din adamları gericidir" demeye başladılar.

Hindistanda islam medreseleri kapatılırken, onlarca kolej açıldı. Kolejlerde gençleri babalarının dinlerine ve ecdatlarına düşman etmişlerdir. Hindistanda zulm ve vahşet yapan İngiliz ordusunun 3te 2si bu şekilde beyinleri yıkanmış, hristiyanlaştırılmışş yada para ile satın alınmış yerli ahali teşkil ediyordu.

Asırlardır devam eden haçlı seferleri hiçbir fayda sağlamamıştır. Zira onlar plansız ve ani idi. Düşmanlıklarını ortaya koyacak askeri işler yapıyorlardı. Şimdi ise hükümetimizin idarecileri, İslamı yıkmak için çok ince, sabırla bir plan hazırladılar. Bu sözler Müstemleke nazırlığı sekreterine ait.

İngilizlerin islam düşmanlığında en önemli statejileri İslamiyeti asra uydurmak, modernleştirmek, İslamiyetin aslını ortaya çıkarmak gibi propagandalarla dinsizliği yerleştirmek idi. Mezhebsiz ve tasavvuf düşmanı olan Ahmed ibni Teymiye islam alimi ilan edildi. Bunun yolunda olarak Vehhabilik fırkası kuruldu. Vahhabilik kitapları tüm dünyaya yayıldı.